top of page

EMC ve Sistem Mühendisliği İlişkisi

3 Dişliler
ata-resim-2.jpg

 

EMC testi gerekliliklerini karşılayan bir ürün tasarlamak, planlama ve öngörü gerektirir. Bu şekilde, EMC ile ilgili sorunları erkenden tespit edebilir ve tasarlayabilirsiniz. Bunu yapabilmenin yolu, sistem tasarımından geçmektedir.

Sistem tasarım süreci; donanım, yazılım, mekanik, elektromekanik, malzeme seçimi, kablolama, topraklama, filtreleme, fonksiyonel ve elektriksel test, dokümantasyon vb. gibi bir dizi tasarım faaliyetlerinden oluşur. Tüm bu parametreleri düşünüp; tasarlamak, üretmek ve test etmek EMC faaliyetinin tam olarak kendisidir.

Sistem mühendisliği gerektiren bu EMC faaliyeti; aslında tam olarak sistem mühendisliği yapmaktır.

 

EMC’ ye uygun tasarım yapmak, tüm projenin temelini oluşturacaktır.

 

Yine; EMC’ ye uygun tasarım yapmak, belirli gereksinimleri karşılamak için bir sistemin mimarisini, bileşenlerini, modüllerini, ara yüzlerini ve verilerini tanımlamaya yardımcı olacaktır. Tanımlanan bu parametreler de sistemdeki tüm aksaklıkların görülmesini sağlayacaktır.

Sistem mühendisliğinin netliği; dokümantasyonu tam yapılmış bir projeden geçmektedir. Bu durumda; EMC uyumlu bir cihazı hakkıyla tasarlamak, üretmek ve test etmek, bize sistem mühendisliğinin tüm gereklerini yaptırmış olacaktır.

 

EMC' ye uygun yürütülen proje bize, sistem ve şirket disiplini kazandıracaktır. O zaman şu sonucu çıkarabiliriz;

EMC ‘ ye uygun tasarım, sistem mühendisliğinin tam olarak kendisidir.  

Linkedin üzerinde Aralık 2023' te düzenlediğim ve 400 kişinin üzerinde katılım sağlanan ankette, verilen parametreler için öncelik yüzdelerinin, ülkemizde aşağıdaki gibi oluştuğu görülmektedir;  

  1. PCB Sinyal Bütünlüğü, %20

  2. Güç Bütünlüğü, %11

  3. Fonksiyonel Tasarım ve Test, %38

  4. EMC(Elektromanyetik Uyumluluk), %31

 

Yukarıda izah edildiği gibi; Evet. Söylediğimiz dört başlık önemlidir. Fakat; EMC, tümünü kapsamaktadır.

Yukarıdaki anket sonuçlarına baktığımızda; ülkemizdeki firmaların iş planlarında %69 oranında, sadece PCB çizimi ve/veya elektriksel ve fonksiyonel parametrelere daha çok önem verdiğini göstermektedir.

Yukarıdaki paragrafta genel çerçevesi çizilen durumun doğuracağı sonuçları şöyle izah edebiliriz. Diğer bir deyişle; EMC uyumluluk haricindeki diğer maddeleri önemsediğinizde, başınıza gelecek olan şey şudur:

Yenilikçi elektronik cihazınızın tasarımına ve geliştirilmesine aylarca süren bir çalışma ve hesaplanamaz kaynaklar yatırdınız. Ancak tam da bu zorlu çalışmanın bittiğini tahmin ettiğinizde, elektromanyetik uyumluluk (EMC) gerekliliklerine uygunluk testlerinde, cihazınızda hiç beklemediğiniz bazı kritik sorunları tespit ettiniz. Genellikle; bu durum hep yaşanan bir olaydır! Dolayısıyla, yeni ürününüzü piyasaya sürmeye hazırlanmak yerine, artık bu gereksinimleri karşılamak için ek haftalar (veya aylar!) ürünün yeniden tasarlanması ve başka bir test turuyla karşı karşıyasınız anlamına gelecektir. EMC testi pahalı ve zaman alıcı bir süreç olabilir. Test sırasında tespit edilen önlenebilir sorunlar, pazara giriş planlarınızı raydan çıkarabilir ve ele alınması için önemli miktarda ek zaman ve kaynak yatırımı yapılmasını gerektirebilir. 

EMC testi ihtiyaçlarını karşılayan bir ürün tasarlamak, planlama ve öngörü gerektirir. Bu şekilde EMC ile ilgili sorunları erkenden tespit edebilir ve cihazınızı bu sorunları çözecek şekilde tasarlayabilirsiniz. 

Baskılı devre kartının (PCB), diğer cihazlardan gelen parazitlerden dolayı aksamadan ve parazite neden olmadan çalışabilmesi gerekir. Bunu başarmak için PCB' lerin sıfırdan lokal olarak güçlü elektromanyetik uyumluluğa (EMC) sahip olması gerekir. Fakat, sistem bazında bu gerekmeyebilir. Çünkü; testler genellikle, sistem veya cihaz bazında yapılır. Bu da PCB kartının önemini biraz azaltabilir. Bu durum; topraklama, ekranlama, filtreleme, kablolama vb. gibi parametrelerin daha önemli olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

Yine; cihazınızın sadece elektriksel ve fonksiyonel olarak çalışması da bazen yetmeyebilir. Bununla ilgili olarak; danışmanlık yaptığım bir müşterimin beni telefonla arayıp, şunu söylemesi kulağımda çınlamaktadır:

“Yaptığımız cihaz şirket içi testlerde çok iyi çalışıyordu. Sahada da gayet iyi çalışıyordu. Fakat şu an; bazı durumlarda, çalışmasında sıkıntılar yaşanmaktadır.” Demişti.

 

İlk sorum; “Cihazınızın yanında çalışan başka bir cihaz var mı? Sorusu olmuştu. Çünkü; biz elektronik mühendislerinin tasarladığı cihazların, sahadaki en büyük düşmanı yine diğer bir mühendisin tasarlamış olduğu ve gürültü yayan başka bir cihazdır. Sorunun kaynağının, o cihaz olduğu anlaşıldı ve önerdiğim çözümlerle, cihaz sahada düzgün çalışır hale gelmişti.

Son durumda, özet olarak şunu anlıyoruz. Dünyanın en iyi , en güzel, en yakışıklı, en ergonomik, en pahalı cihazını tasarlasanız bile sahada oluşan gürültüler, parazitler karşısında cihazınız düzgün çalışmıyorsa ticari olarak çok büyük gol yiyebilirsiniz.

 

Bakın! Pahalı ve zaman alan EMC testlerine girmekten bahsetmiyorum! Sahada yani müşteriden; olumsuz, çözülemeyen, belki tekrarlayan bir hata veya problemden bahsediyorum. Bunun sonuçlarına katlanmak son derece zorlayıcı olabilir.

Sonuç olarak; sistem mühendisliği gereklerini yerine getiren EMC tasarım kuralları ve pratik öngörüleri öğrenmeden, cihaz ve sistem tasarımı yapmanız uygun düşmeyecektir.

Sistem mühendisliğinin gereklerini de anlattığımız “Cihaz ve Sistem Geliştirmede EMC Tasarımı” eğitimlerimizde herkesi bilinçlendirmeyi hedefliyoruz.

 

EMC konusunu; ülkemizde tüm sektörlerde, ön plana çıkarmayı amaçlıyoruz.

 

100’ den fazla firmanın ve 300’ den fazla mühendisin katılım sağladığı eğitimlerimiz hakkında; bilgi, kayıt ve katılan firmaları görmek için tıklayınız.

Bu dokümanın içeriğinin, tamamen veya kısmen kopyalanıp izinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.

bottom of page